1 Temmuz 2009 Çarşamba

ERCHLEIDA ft. EUREKA

Bütün insanlara adil olan bir tek şey var.

Bugün öğleden sonra otururken kafamda yanan ampulle aydınlanmış durumdayım... Daha doğrusu, birkaç gündür aklıma silik bir siluet gibi bir şey gelip gidiyordu,ama yakalayamıyordum bir türlü. bugünse, onu apaçık görmüş bulunmaktayım. Heyhat!

Efendim mevzuu bahsimiz bir kavram olmakla birlikte, kimseye ait değil.

Şimdi diyeceksiniz ki, birçok şey ortak. Evet haklısınız. Dünya hepimize ait, gökyüzü hepimize ait, gökkuşağı, doğa ana, yağmurlar, şehirler, yollar,insanlar,kediler... Ama bunlar birer madde. Benimkisiyse, bir kavram... Soyutlara bakalım bir de. Tanrı bile hepimize ait değil, inanmıyorsak eğer. O inananlarının tanrısı ancak ve ancak (ben de ürperdim, evet). Ama doğru. Kader diyeceksiniz, kader de şahsa ait. Fikirler, şahıslara ait.

Gördüğünüz gibi, birçok şey ortak malımız gibi görünmekle birlikte, hepimizin sahibi olduğu bu "şey"ler aslında kişiye özgü. Gelgelelim, öyle birşey var ki, hepimize adil. Herkese ait. Daha doğrusu, herkes ona ait.
ZAMAN

Ve biz fani insancıklar, zaman ait olduğumuz gerçeğini ömür boyu inkar eder dururuz. Zamanla ilgili yığınla edebiyat parçalarız. Zamanı iyi kullanamamaktan yakınırız, zamanın geçmesinden yakınırız. Sanki o bize aitmiş gibi, ondan memnuniyetsizliğimizi dile getirir,dururuz. Oysa, şu an pekçoğumuz yok oluversek bile, o sahibi olduğuımuzu iddia ettiğimiz melun(!) yoluna aynen devam eder. Biz, ömür boyu onu inkar ederiz. Yaşlanmayı geciktirmek isteriz, kremler süreriz, spor yaparız, kurslara filan gideriz, öğreniriz, faydalı insanlar oluruz... Aslında biz, sadece onu inkar etmeye çalışırız. Ömür boyu, kendimizi kendimize ispatlamaya çalışırız.Tabi bu arada, kendisi akıp gitmektedir. Bizi, ondan çok daha az seven ŞANS a bile aşığızdır. Halbuki o , içimizden pek azını sever, onları bile pek nadir ziyaret eder. Ama zaman öyle mi ya...Var mı bu hayatta zaman kadar merti, adil olanı? Soruyorum sizlere...


P.S:Başlık, ayrı bir muamma, onu da sonra anlatırım(bkz. Orhan Veli)...







6 yorum:

  1. Belki zaman da herkesin değil. Daha doğrusu aynı zaman ayrı ayrı herkesin, seninkinin benimkine, benimkinin de seninkine karışma şansımız yok. Herkesin zamanı ait olduğu varlığı karşılaşacağı sona götürüyor varlık ne kadar dirense de.

    O son da zaman kadar adil olabilir. Ne zaman geleceği bilinmese de geleceği biliniyor.

    Bu da parçalanan sayısız edebiyattan biri oldu.

    YanıtlaSil
  2. belki de ilk kez sizinle fikir ayrılığına düşüyorum. Allah aslında herkesin tanrısı, Siz annenizi hiiç bilmeseniz ve görmeseniz dahi onun var olduğunu içten içe bilirsiniz. Kabul etmeyebilirsiniz hatta sevmeyip nefret dahi edebilirsiniz ama o sizin annenizdir. İkinci olay "zaman". Aslına bakarsanız zamana ömrünüzden çok çok daha uzun süreler hükmedebilirsiniz. Ölmüş olmanız pek bir şey değiştirmez. Nasıl olur bu ne biçim saçmalık dediğinizi duyar gibi oldum :). Bakınız Mustafa Kemal ATATÜRK aramızdan ayrılalı yıllar oldu ama hala onun kurduğu devlette yaşıyoruz. Bize vermiş olduğu özgürlük sayesinde kaç sene sonrasını değiştirmeyi başarabilmiş birisi. Zamana hala hükmedebiliyor yasalar belli kurallar belli. Yaşlanmak güzel bir olgu aslında ya da ben çok genç olduğum için bana öyle geliyor. Zamanı inkar etmek yerine içten içe benimsemeyi seçenlerdenim ben. İlla ki bir gün öleceğim kimse beni tipimle falan hatırlamayacak, eğer geriye sağlam bir şey bırakamadıysam bi r iki yıla adımı dahi unutacaklar ondan zamanı benimsiyorum saniye saniyesine yaşıyorum. Şans bana hep güler ama farklı yerinden onun için şansa değil hayatın bana yaptığı süprizlere inanıyorum. Yaşamayı seviyorum. Bir kitapda şöyle yazıyor. Hergün yaşadığınız son günmüş gibi yaşayın Bir gün mutlaka haklı çıkacaksınız...

    uzun uzadıya amma saçmaladım haa özür dilerim. özür dilerim. özür dilerim. Mesajı istediğiniz an silebilirsiniz...

    YanıtlaSil
  3. Haklısın Buro, herkesin zamanı kendine özgü.Parçalanan sayısız edebiyattan biri,ama güzel oldu :)


    247-444-526, mitolojik tanrılar vardır. onların, kendilerine inananlar olduğu müddetçe yaşadığına, sayıları azaldıkça güç kaybettiğine, hatta öldüklerine inanılır. Yani bir nevi, inandıkça yaşarlar. Bir şeyin ne kadar gerçek olduğu, ancak bizim kafamızda şekillenir. Görmek istediğinden fazlasını gösteremezsin insanlara.Bilmem anlatabildim mi... Eser bırakıp manen yaşamak, eminim ki, çok hoş bir doyumdur. ancak inan bana, zaman,fiziken hepimize adil yaklaşır. Hepimizin saniyesi eşittir.Kutuptaki eskimonun da, Bush'un da, benim de, Aysun Kayacı'nın da... Benim burada kastettiğim, insanın, kendisini bu kadar seven zamana hoyrat yaklaşması ve onu düşman gibi görmesidir... Ben buna bir post açayım bu uzayacak :)

    YanıtlaSil
  4. Konu çok kapsamlı ve göreceli.Sadece bir konuya değinmek istiyorum.''Şans'' geldiğinde,
    onu yakalayabilmek ve sürdürebilmek...Belki de
    güçün devamı..kalıcı olmasa bile iz bırakabilme
    ve geçici olsa da manen -bir süre-tadını doyasıya çıkartabilme.Yanılıyor muyum(?):)
    İyi hafta sonları dilerim,Cenk

    YanıtlaSil
  5. Allah sadece inananların Tanrısı,inanmayanların değil sözüne katılmıyorum.Neden dersen,onların inanmaması onun onların Tanrısı olmadığı manasına gelmez.Çünkü kendine inanmayanları da yaratan o Tanrı.Meseleye bir de bu açıdan bakmak lazım derim.

    Şans diye bir şey yoktur.Kader ve kaderini çizmek vardır efendim.

    Zamana gelirsek sürenin ilerlemesi herkese adil olabilir lakin iyi ve kötü zamanlara denk gelme herkese adil olabilir mi ?

    YanıtlaSil
  6. Sevgili Cenk, tam da demek istediğim yerdesin. Şansla çok az muhatap oluruz, yakalayabilirsek, ne ala...

    Serkan, konuya açıklık getirme gereği duydum. Kastettiğim tanrı/lar mitolojidekiler. İnancın, insan üzerindeki kudretini vurgulamak istedim aslında. Yoksa burada konu, sorgulanan Allah değil.

    "İyi ve kötü zamanlara denk gelme" demişsin ya, işte orada kastettiğim, tam olarak ŞANS.Aslında çok yakın şeylerden bahsediyoruz :)

    YanıtlaSil