26 Ağustos 2009 Çarşamba

YENİ BİR HAYAT

Güzel pazar günümü, Kundu sonrası, Alanya gezisine ayırdım.
Taşınmadan biraz aşina olmak lazım...
Alanya, Side'den daha büyük, daha bir şehir havası var. Ama bir o kadar da cool. O ne avrupai bir tarzdır... Limana, oradaki mekanların alayına bayıldım.
Her yer yemyeşil, sokaklar tertemiz. Ayrıca, Alanya'da çalışan bir tane bile sokak işçisi çocuk yok, meğer bu tescillenmiş bir durummuş, onu da ayrıca takdir ettim. Alanya'yı çok sevdim sevgili blog. Gidilesi, görülesi, yenilesi, içilesi...
Keşfe çıktığım yerlerde, sokaklarda kaybolmaya bayılıyorum. Her bulduğum dükkana, tezgaha baka baka ilerlerken, tahminle bulmaya çalıştığımız yönümüzü tamamen kaybettiğimize kanaat getirip olaya müdahale ettim ancak, benim doğru olduğunu iddia ettiğim yöne gitsek, muhtemelen dağa çıkacaktık, çünkü benim dağa çıktığını iddia ettiğim dediğim yön, direkt deniz kıyısına indi! Ben de gerçek bir yön ve coğrafya özürlü olduğumu bir kez daha kanıtlamış oldum. Yokuş yukarı giden yolun denize nasıl indiğini hala anlayabilmiş değilim.
Efendim sokağın sonunda karşıma çıkan manzara yanda, yat limanı...

3 yorum:

  1. Sideye ve Alanyaya gitmiştim. Ama okul gezisiynde olduğumuz için gerçek anlamda gezemedim. 1er bekle yarımşar saat bile yetti ama güzelliklerini görmeme. Baharda gitmek daha güzel, sıcaktan fenalık geçirmiyosun en aından :)

    YanıtlaSil
  2. mmm imrendim valla :) Alanya'yı pek bilmem de Antalya'yı pek severim, İstanbul'un kargacık kurgacık daracık sokaklarından sonra koca koca bulvarlarda içim açılır... Alanya sana uğur getirsin, şans getirsin dilerim...

    YanıtlaSil
  3. Terapist: Şimdilik yazın en güzel zamanları, baharını da görürüz inşallah :)

    İpex: Çook teşekkür ederim güzel dileklerin için.Alanya bir nevi küçük Antalya, tabi gecesini gündüzünü bilmiyorum. En azından latin dans kulübü,avm'si,sineması var. Malum metropol insanıyım, hasret kaldım Side'de :)

    YanıtlaSil