12 Nisan 2009 Pazar

GEZELİM GÖRELİM PAYLAŞALIM




Side Antik Kenti'nin Akdeniz'e uzanan küçük bir yarımada üzerinde İ.Ö. 7. yüzyılda Batı Anadolu'da yaşayan Kymeliler (Bugünkü Aliağa) tarafından kurulduğu söylenir. Ancak şehri kurdukları iddia edilen Kymeliler'in zamanla kendilerini unutarak Side dilini kullanmaya başlamaları kuruculuktan çok güneye göçü ve yerli halka karışımı işaret eder. Şehirde kullanılan yerel dile göre Side; 'Nar' anlamına gelmektedir ki 'Nar' Anadolu'nun bereket sembollerinden olup Roma İmparatorluğu dönemine dek şehrin sembolü olarak Side sikkelerinde kullanılmıştır. Şehrin tarihi kaderi, bölgeninkinden farklı değildir.Side Antik Kenti, İ.Ö. 6. yy'da Lydia, 5.yy.'da Pers, 4. yy'da İskender, ardından da Hellenistik krallıkların egemenliklerine girdiği gözlenir. Şehrin en parlak dönemi İ.Ö. 1.yy.'da Roma ile ilişkilerin kurulmasıyla başlar. Bu parlak dönem İ.S. 3. yy'a kadar sürer. Side Antik Kenti bu dönemde hem Akdeniz'in en önemli liman kenti ve en işlek esir pazarı, hem de kültür ve eğitim merkezi olmuş, bugün dahi ayakta olan görkemli yapılar bu dönemde inşa edilmiştir.
Şehir önemini 5. yy. sonunda kaybetse de, 10.yy'da tamamen terk edilene dek küçük bir
Hristiyan kenti olarak hayatını sürdürmüştür. 10. yy'dan sonra gerek depremler gerekse savaşlar nedeniyle şehrin yanıp halkının Antalya'ya göç ettiği anlatılmaktadır. Bizans tarihçileri
10. yy'da Side Antik Kenti'nin korsan yatağı olduğunu, Arap coğrafyacı İdrisi (1150) ise
yangınlar sonucu terk edilen bu önemli liman kentinde yaşayanların Antalya'ya göçmesinden
dolayı buranın "Yanık Antalya" olarak anıldığını söyler. Side'de son yoğun yerleşim 1895 yılında Girit Adası'ndan göçen Türkler tarafından gerçekleşmiştir. Kalıntılar üzerindeki Selimiye adlı balıkçı köyü bugünkü çekirdeğini oluşturmuştur.

Bugün asfalt kaplı olan ve her iki yanında yer yer sütunlu galerinin izlenebildiği ana cadde, agora ve tiyatrodan sonra yarımadayı kat ederek limana ulaşır.

Agoranın karşısındaki onarılmış hamam kompleksi günümüzde Side Müzesi olarak kullanılmakta, kazılarda ele geçmiş tüm buluntular değişik mekanlarda sergilenmektedir. Side Tiyatrosu tipik Roma devri özellikleri gösterir. Yaklaşık 15.000 kişilik kapasiteye sahip olup onarım çalışmaları devam etmektedir. Anıtsal girişin önünde küçük boyutta tiyatronun tanrısı Diansos'un tapınağı yer alır.

2 yorum:

  1. İpek Hanım(Abla), çok hoş bilgilendirici bir yazı olmuş ama yazılar arası boşluk biraz fazla, okumayı zorlaştırıyor. Aklınızda bulunsun...

    Sevgiler, Saygılar...

    YanıtlaSil
  2. :) Haklısın Birkan, ben taslağı kaydedip direkt yayınladığım için gözümden kaçmış, teşekkür ederim uyardığın için. Bu arada ben senin blogunu bulamıyorum?

    YanıtlaSil